Konya içi bayan arkadaş arıyorum
- Mrb Konya’da ikamet eden ve çalışan biriyim Konya içi bayan arkadaş arıyorum
Çoğu zaman ilişkilerde bir dönem aldatmalar, hatta sonu boşanmalara kadar varan tatsız bir süreç yaşanabiliyor. Tabii bunun nedenleri çeşitli, ama bu süreç içinde eşlerde bazı değişiklikler görülebiliyor işte bunu yaşayan kişilerden bazılarının farkettiği değişiklikler.
– Bir yasak ilişki yaşayan koca suçluluk duygusuyla eşine karşı daha sevecen davranıyor.
– Yasak ilişki ilerlediğinde savunma mekanizması harekete geçerek karısının bütün kusurlarını ortaya döküyor.
– Bu tür kocalar genelde aileyle ve çocuklarla zaman harcamak istemiyorlar.
– Aldatan kocaların yapma stillerinde ya bir değişiklik oluyor ya da hiç yapmak istemiyorlar.
– Aldatan kocanın aileyle bağları zayıflıyor ve buna neden olarak karısını görüyor.
– Para ile ilgili kocanın yaptığı belirsiz harcamalar ortaya çıkıyor.
– Ofiste ya da yolda ona bir türlü ulaşamıyorsunuz, akşam eve beklenmedik saatlerde geliyor, işte sürekli bir toplantı hali yaşanıyor.
– Aldatan koca kendisine daha fazla bakıyor. Yeni elbiseler, sık banyo yapmak, yeni bir parfüm, rejim ya da egzersize başlamak gibi değişiklikler görülebiliyor.
– Eve sürekli, karısı açtığında sessiz telefonlar geliyor. Kendisi bazen telefonda fısıldayarak konuşabiliyor.
– Cep telefonu faturalarında sürekli aranan yabancı numaralar çok fazla yer tutuyor.
Kadınlar aldattığında çok daha dikkatli davranıyorlar. Onlar için günü birlik bir ilişkiden çok uzun süreli ve bağları kuvvetli bir ilişki yaşamak çok önemli. Ayrıca seks yoluyla bulaşan hastalıklar konusunda kocalarından daha fazla duyarlılar. Kadın bir yasak ilişki yaşadığında yüzünde bir parıltı beliriyor. Her bakımdan çok çekici olabiliyor. Sorunlar ne olursa olsun aldatılan taraf çok fazla zarar görüyor ve çoğu zaman da bunlar kadınlar oluyor. Eşinizle bir problem yaşıyorsanız bunu yüzyüze konuşup belki sonu aldatmaya varmayacak bir çözüm bulabilirsinizÜ
Aldatmak Sendromu
Her tarafta bir aldatma tartışması almış başını gidiyor, bir gazete yok ki elime alır almaz aldatmaya dair bir manşet görmeyeyim. Bir yayın kalmadı ki; Ahmet Altan’ın temcit pilavı gibi döndüre döndüre bitiremediği kadınlar ve aldatmaya dair bir yorum okumayayım. Sakın yanlış anlaşılmasın, Ahmet Altan’ın yazılarını severim, sıkı bir hayranı olmasam da rastgeldiğimde yakaladığı detaylar beni gülümsetir.
Ancak, bu son çıkışı o denli ticari ve insanı rahatsız edecek bir frekansta oldu ki bu kitaba dair herşeyi okuduktan sonra kitabı kim, neden alacak çok merak ediyorum. Yok yok, çok satacağından eminim, çünkü koyun milletiz biz ne de olsa, ruhunu popüler kültüre ve magazine adamış, gündem (malum ülkemizin gündemi denince yine magazin geliyor akla) dışı birşeyi takip etme konusunda özürlü bir gariban millet işte.
Buyrun size bu sabahki Sabah Gazetesi’nin manşeti ; ‘ Aldatmak’ı kızına anlattı! Yahu bu adamın burada röportajı zaten günlerce çıktı, bakalım bu sefer ne konuşmuş diyor insan kendi kendine. Ve alt manşet şöyle devam ediyor ‘Kadınların sıcaklığına muhtacım. Belki bundan yazıyorum onları…’ Hoppala bu ne demek şimdi ayrıca kızıyla bunun ne alakası var derken olaya vakıf oluyorum. Aktüel Dergisi için kızına ‘en derin ve samimi röportajını’ vermiş. Diğerlerinden sonra yayınlanıyor ya tabii ki kızına bir favör yapması lazım, ayrıca Aktüel’de bir şekilde bu haberin farklı bir boyutuyla yayınlanması lazım.
‘Aldatmak’ı okuyan kadınlar ne hissedecek?’ diye sormuş kızı. ‘Bence hayatlarına ve duygularına bakacaklar ve kendilerine şunu soracaklar: Acaba kendi içimde tanımadığım bir başka kadın taşıyor muyum? ‘ diye cevaplamış babası da.
Ya ben mi tuhafım, yoksa bu kadın milletinden değil miyim diye kendimi sorgulamadan edemiyorum. Bırakın kadınları bir yana her erkek veya kadın zaman zaman bunu kendine sormaz mı zaten?
Neyse en samimi röportajdaki bir başka soru ise : ‘Peki erkekler ne düşünecek bu kitabı okuduktan sonra?’
‘…Söylenen her cümlenin ardındaki saklı cümleyi merak edecekler. Bunun olduğunu farkedecekler bir kere.’
Bana göre bunun tercümesi bu kitabı hem erkekler, hem kadınlar okumalılar, hedef kitleyi geniş tutmak lazım pek tabii. Ayrıca bu kitabı okuyan veya eşlerinin okuduğunu gören tüm erkeklerin paranoyak belirtiler göstereceğinden kuşkum yok.
Ben de sizler için kendi kendime bir soru sorup cevaplıyayım bari…
‘Bu romanda çocuklar için birşey yok mu?’
‘Olmaz olur mu hiç, çocuklar da mutlaka okumalı ki anneleri mi babalarını aldatıyor, babaları mı annelerini, ne söylerken aslında ne demek istiyorlar biran önce hayatın gerçekleriyle tanışsınlar!’
Konusunda zaten iyi olan sanatçılarımızın tiraj uğruna magazin basınına malzeme olmasını, kişiliklerinden ve saygınlıklarından ödün vermelerini üzüntüyle izlemeye devam ediyorum.